Gaming İstanbul Dijital Oyun Ve Eğlence Fuarı, 16-18 Eylül 2022 Tarihleri Arasında Prof. Dr. Kadir Toptaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde YouTuber ve Twitch yayıncısı, Mağara Jam Organizatörü Ataberk “At0m” Palacıoğlu!
Gaming İstanbul’un marka Yüzlerinden biri olan Ataberk “At0m” Palacıoğlu ile Teknomain okurları için Özel Röportaj gerçekleştirdik.
Ataberk “At0m” Palacıoğlu Kimdir?
Ataberk Palacıoğlu tanınan ismi ile At0m. 1998 yılında Şubat ayında İstanbul’da doğmuştur. Bahçeşehir Üniversitesi’nde dijital oyun tasarımı okumuştur ve bu alanda Türkiye’de ilk mezunlardandır. Ayrıca 2014 yılından beri aktif olarak YouTube kanalına Oyun Tasarımı ve Geliştirme ile ilgili videolar atmaktadır. Aynı zamanda 2020 Aralık ayında Mağara adlı markası ile Türkiye’nin en büyük GameJam organizatörü olmuştur.
Selamlar, GİST 2022’de konuğumuz Mağara Jam’in yaratıcılarından At0m. Selam At0m nasılsın?
Merhaba, teşekkürler siz nasılsınız?
Ben de iyiyim teşekkür ederim. Seni tanımayanlar için kısaca kendinden bahsedebilir misin?
Ben Ataberk Palacıoğlu. Dijital Oyun Tasarımı okudum. Türkiye’de ilk bu bölüm açıldığı saniye girenlerdenim ve çıkanlardanım aynı zamanda ilk mezunlardanım. Onun da verdiği bir gazla ve hisle beraber de oyun sektörüne iyice böyle hem de devolopment’dan hem efendime söyleyeyim işte etkinliklerinden oradan buradan girip bir şeyler yapmaya çalışan bir adamım aynı zamanda işte Mağara denilen bir şey kurduk Bir organizasyon denmez aslında bir topluluk kurduk (ekip kurduk). Bununla beraber Mağara Jam dediğimiz game jamleri yapıyoruz. Onun haricinde farklı etkinlikler düzenliyoruz. Büyük bir topluluğumuz var. Şu anda da Türkiye’nin en büyük Game Jam’lerini biz hostluyoruz diyebiliriz.
Kısa bir zamanda Mağara Jam çok popülerleşti. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Bu kadar popülerleşeceğini düşünüyor muydun?
Hiç düşünmüyordum. çünkü bu benim aslında Youtube’da ki abone kutlamalarımdan biriydi. Oradan çıktı. 20.000 abone kutlamasında dedim ki millet böyle şey yapar işte benim benim için video çek 100.000 abone kutlama videosu falan gerçek böyle bir şey yapmak istemedim. Kendim kanalına özgü bir şey olsun istedim oradan Game Jam yapayım dedim. Çünkü ben dedim düşünün tasarımı okurken 4 sene de 15 16 tane Game Jam’e katıldım ben. Çok da severim dedim. Öyle bir şey yapalım oradan çıktı. Bir baktık insanlar seviyor ilk sayıları 903 kişiydi. Hiç unutmam. 903 kişi söyledikten sonra bizim bölüm başkanına söylemiştim. İnanmamıştı. Hiç unutmam. İnanmadı şeyi falan yaptı. 903 nasıl falan bir şey yapmıştı? Sonra bir baktım Türkiye’de en çok katılımcı alan zaten bizimki imiş. Ben bunun farkında bile değilim. Dedim madem böyle bir şey var devam edelim. O zamandan beri de tırmanmaya devam ediyor şu anda.
Peki, mağara ismi nereden çıktı?
Mağara ismi şöyle: Ben senelerdir bu tipteyim. Ondan önce de klasik yani böyle gruplar vardır. Öyle hasta odasında terk etmeyen, hiçbir şekilde çıkmayan. Ben ışık da açmam benim perdelerde kapalıdır. Birde benim oda güneye bakıyor. Hiçbir şekilde güneş falan da almıyor. Böyle simsiyah, kapkaranlık bir odada takılıyorum. Hala ailem de bana mağarandan bir çık falan yaparlardı. Videolarında da genellikle gözüküyor. Evet, şöyle sabah ben bir toplantıya katılıyorum. Herkes günlük güneşlik. Ben bir kamerayı açıyorum ben gözükmüyorum ama orada ışık açmam gerekiyor. E oradan geliyordu, sonra yurtdışında insanlar her insanın böyle evinde bir garajı vardır. İş yapabileceği çalışma ortamı vardır. Ben bunu çok severim. Türkiye’de bu tarz evler çok bulunmuyor. Çok popüler bir şey değil burada ama insanlar aynı benim şekilde odalarına kapanıp çok fazla böyle çalışıyorlar. Bizimle olan insanların çoğu öyle, odasından çıkmayan, karanlık ortamlarda bile çalışan insanlar. O zaman dedik ki ya yurt dışındaki insanların bir garajı varsa bizimkilerin mağarası olsun dedik ve bu mağara ismini verdik oraya.
Çok mantıklıymış. Sen aslında mesleğini YouTuber’lığa çevirdin. Yani yaptığın şeyleri içerik olarak YouTube’a yüklüyorsun. Başlangıçta YouTube’a başlarken planın tam olarak neydi? Yani yaptıklarını göstermek miydi yoksa insanlara bir şeyler öğretmek miydi?
Ben zamanında ‘Oyunmaz’ diye farklı bir kanal açmıştım orada ‘Minecraft’ falan çekiyordum. Benim şu an bu kanalı açmamın tek sebebi şöyle bir olay vardır. Bir YouTuber’ı önceden gördüyseniz o YouTuber’lar bir şekilde kendi bırakmadı ise bir şekilde kanalını terk etmek zorunda kaldıysa kanalı bir şekilde öldüyse bir şey olduysa onlar yüzde doksan geri döner. Öyle bir hissiyat var bizde. Çünkü kurt kaynıyor bizde. Duramıyoruz, illa bir şeyler üretmemiz lazım bir şey yapmamız lazım. Onu yapmak istedim. O sırada da oyun olarak yapmak istemiyorum çünkü oyunla ilgili Let’s Play falan yaparsam yetişemiyorum. Gözüktüğü kadar da oynayan bir insan değilim. Daha az oynayıp daha çok rekabetçi oyunları falan oynuyorum. O da zaman buldukça. Ama benim mesleğim oyun yapmak. Zaten bunu yapmak zorunda olacağım. Yaptığım işte içeriğe dökeyim dedim. Bu kadar olacağını düşünmüyorum. Türkiye’de bu kadar çok böyle insan bulabileceğimizi düşünüyordum bir yerlerden çıktı. Şu anda da zaten aynı şekilde devam ediyoruz. Kanalın en çok sevdiğim kısmı biz şuanda oyun yapıyoruz. Hani ileride de bu böyle olacak. Kendi oyunumuzun kitlesini şuan da oluşturmaya çalışıyoruz diyebilirim. Şuan çıkaracağımız oyunumuzun ve bundan sonraki çıkaracağımız oyunların kitlesini diyebilirim.
Peki gelecek hedefin tam olarak ne? Yani bu Mağara Jam ile ilgili olabilir. Kendin ile ilgili olabilir.
Vallahi şöyle söyleyeyim; Mağara Jam’i, Mağara Jam olarak bırakmayı çok düşünmüyorum. Daha farklı yerlere evrilmesini istiyorum. Sadece bir jam değil, yanında daha farklı hücum etkinliklerinde farklı eventlerin olacağı bir şeylere sokmak istiyorum Mağara Jam tarafı için o şekilde diyebilirim. En azından yakın gelecek için uzak geleceği hiçbirimiz zaten biliyoruz. Fakat kendi adıma konuşmak gerekirse YouTube’dan bir süre devam. YouTube’da ilk başladığımda haftada bir atıyordum. Sonra haftada ikiye çektim. Şuanda ayda bir atıyorum. Bunu belki ayda bir tutup ya da iki ayda bir vs. yaparak, şimdi çok yakın bir zamanda şirketimizi kurduk. Şimdi yavaş yavaş ofisleşmeye çalışıyoruz. Ona biraz daha ağırlık vermek istiyorum. Amacım Türkiyede adam akıllı gerçekten ‘TaleWords’ harici bir bilgisayar oyunu yapan bir şirket var diye bilmeleri insanların.
Peki GİST 2022’deyiz. İki gündür buradayız. Size de ayrılan bir bölüm var. Genelde orada takılıyorsun ya da Mağara Jam’in kendisi standında takıldığını görüyoruz. Onun dışında etkinliği gezme şansın oldu mu? Nasıl gözünde?
Etkinliği çok gezemedim. Etkinlik başladığı saniyeden itibaren buradayım. Hatta hiç kimse gelmediği andan beri buradayım. 16 Eylül’de başladı etkinlik. Biz 16 sabahı geldik. Saat 9 da falan geldik. O zamandan beri buradayım. Açılıştan kapanışa kadar, hatta burada konaklıyoruz bizim öyle bir özelliğimiz var biletlerimiz de ama hiç gezmedim. Yani hiçbir şekilde gezmedim. Çünkü zaman bulamadım. Gezebildiğim bir yer var, o da İndie stantlarına doğru gittim çünkü orada bizim de oyunumuz aynı zamanda var. Ekibim de orayla uğraşıyor bir yandan. Oraya kadar gidebildim. Ama şunu söyleyeyim gördüğüm kadarıyla insanlar buraları çok özlemiş, acayip özlemiş. Ben pandemi bitişi direkt bu kadar insanın bu şekilde geleceğini düşünmedim. Daha fazla katılımcı oldu. İndie’lerle ilgili şunu söyleyeyim önceki İndie’lere göre çok daha başarılı İndie’ler varya ekiplerde kendini çok geliştirmiş.
Bir etkinlik organizatörü olarak hem online tarafta etkinlik yaptın hem de burada yerel bir lokasyon bazlı etkinlik yapıyorsun. İkisi arasındaki fark nedir? Ve burada başlarken seni en zorlayan şey ne oldu?
Online ve fiziksel arasındaki fark şu şekilde, online beni bu denli yormuyor. Yani onlar harika bir şey çok harika bir şey. Evimde oturuyorum. Yayınımı açıyorum onlar yemeğimi yiyorum, yatıyorum dizi izliyorum, arada bir oynuyorum, takılıyorum. Burada öyle bir şey yok. Burada az önce de gördüğün gibi herhangi bir şey yapmış, yapacakken başka bir iş çıkıyor, oraya koşuyorum. Oradan başka bir şey koysam oradan başka bir şey koşuyorum. Yani dinlenebildiğimiz böyle arada bir yarım saatlik zamanlar var. Keşke yapmasaydım asla demiyorum çünkü çok zevkli. Buradaki şeyin yorgunluk çok büyük bir yorgunluk ama çok tatlı, büyük yorgun. Yani o insanlarla takılmanın hazzı, burada konaklamanın yani ne bilim insanlar arkadaş var, elektrogitar çalıyor orada bir yandan hem oyunun öğretirken hem orada şey yapıyor, farklı oyunlar oynuyoruz. Az önce de man out dediğimiz bir etkinlik yaptık. Arkadaş sakladık onu bulmaya başlar. Bütün fuar içinde yaptılar bunu oradan puzzle’lar çözüldü. Gelenlere klavye mouse seti verdik. Çeşitli çeşitli şeyler var. Bunların hiçbirini tabi online’da yapamıyoruz. Online’da en fazla hadi bir Gartic oynayalım çizim yarışması yapalım, küçük şeyler yapalım öyle ilerliyor. Bunun zevki çok başka ama yorgunluğu da çok başka.
Peki, bu sektöre girmek isteyenlere yeni başlayanlara verebileceğin üç tavsiye nedir?
Geliştirici kısmında oyun sektörüne atılmak isteyen bir insanın tek yapması gereken şey hiç düşünmeden atılmak. Çünkü bu sektör biraz daha pratik bir sektör. Biraz da değil, çok pratik bir sektör. Yazılım istiyorsa tek yapması gereken şey biraz daha önceden teorik şeyler öğrenmek. Zaten direkt oyun motoruna atlaması gerekiyor. Diğer şeylerde de direkt kendini atabilir ortaya. Direkt ben bunu yapacağım deyip yapabilir. Bir Game Jam’e katılabilir. Bu tarz bir etkinliğe katılabilir. Orada kendini bir iki sokup başlayabilir Bunun için öyle önceden hazırlık falan gerekmiyor. Biz mesela okulunu okuduk, okulun bize sunduğu en güzel şey networking ve zaman. Çünkü Türkiye de zaman özellikle çok daha fazla önemli ve üniversitede ben başka bir bölüm okuyor olsaydım oyunla uğraşacak zamanım benim olmazdı. Üniversitemiz bize bunu da sağladı. Üniversite bize güzel hocalarla tanıştırdı. Üniversite bize güzel insanlarla tanıştırdı. Biz bunları yaparak, zaten genelde zaten kendimiz öğreniyoruz, kendi kendimizi atıyoruz ortaya ve atanla atmayan arasında çok büyük fark oluyor. O yüzden kendini attıkları takdirde başlarlar.
Çok yorgunsun daha fazla yormak istemeden son sorumu soracağım. Sana bir imkân verilseydi ne yapmak isterdin? Bunlar dışında olur, bununla ilgili olur. Ne yapmak isterdin?
Bunu maddi bir imkân olarak sağlayan şey diyorum çünkü her şeyin bir maddi karşılığı var. Tamamen imkânın olacak, tamamen yapabileceksiniz. İstediğimi yapabileceğim. Vallahi ben çok yüksek bir yatırım yapardım. Çünkü en güzel şey uğraşmış bu kadar yorulmuyorsun ama bu tarz bir şey değil yani illa böyle kendimiz bir şey uğraşan o tarz bir şey yapacaksak etkinlik olarak tam olarak bunun gibi bir şey yapmak isteyebilirdim ama tabi daha böyle daha farklı geliştirme ile ilgili daha çok oraya da böyle yatkın onun aracını kesinlikle büyük bir online oyun projesine atardım kendimi. Çünkü ben online oyun hastasıyım. Çok seviyorum single player’den çok daha fazla oynuyorum. Özellikle rekabetçi oyunları. Kesinlikle benim hayalimde hep böyle kurdum ama tam olarak tasarlayamadığım bir survival oyunum var. Çok severim survival oyunları. Kesinlikle ona harcadım bütün maddiyatın her şeyimi.
Buradan son olarak takipçilerine söylemek istediğim şey var mı?
Geliştirmeye devam edin. Mağara Jam’e de hepinizi bekliyorum. Öpüyorum.
Bir cevap yazın